atilla ilhan dan

....boynuna o yeşil fuları sarma çoçuk gece trenlerine binme kaybolursun sokaklarda mızıka çalma çocuk vurulursun...

Bu Blogda Ara

26 Haziran 2012 Salı

yazı yazısı

off çok sıcak epeydir birşeyler yazamadım   . yazın ortasında yağmur yağdı  ben o yağmurda  düşüp kolumu incittim. otobüslerin klimalarından hasta oldum öfff çok sıkıldım ihtiyarladım mı ne evde canım çok sıkılıyor yeni bir iş bulmam lazım şimdi aklımı ayakkabı aksesuarı yapmaya taktım nasıl yapılacağını bulunca sizede söylerim .

1 Nisan 2012 Pazar

demiştim aşure gibi olacak diye. işte geçmişten başladım olumlamalardan çıktım.şu anda kedim kucağıma çıkmış benden ilgi bekliyor .şimdilik esen kalın.




“Sonsuz kaynak benim içimdedir ve ben onu harekete geçiriyorum”



Bolluk ve bereket içindeyim.
Bütün ihtiyaçlarımı rahatlıkla karşılayacağım
kaynaklara sahibim ve bunu kullanıyorum.



Gürül gürül akan bir çağlayan gibi hayatın 
nimetleri akıp-gelir sürekli.
O çağlayanın içinde neşe ve huzurla yıkanıyor
ve doya doya içip-kanıyorum.



Her zaman içimdeki sonsuz kaynakla 
birlikte olduğumu bilirim.
Benim asıl zenginliğim, işte ona sahip olmaktır
ve bu duygu bütün zenginliği bana çeker.
Bolluk duygusu, sahip olduğum şeyler
dolayısıyla hissettiğim bir şey değildir.



Varlığımın kendisi zaten ihtiyaçtan 
uzaktır. Temizlenmek ve gelişmek 
ve olgunlaşmak için
çıktığım bu yolda, benim için en
uygun araçlar her zaman yolumun
üzerinde beni bekler.



Hayatımda bol sevgi,
bol para, yeterli zaman
ve sonsuz bilgi her zaman mevcut.
Onlar tam zamanında karşıma çıkıyorlar.
Ben de uzanıp onları alıyorum.



Her anımı hayatımın en önemli anı
ve karşılaştığım her kişiyi hayatımın en
önemli kişisi olarak düşünürüm.



O beni yarattı ve bütün ihtiyaçlarımın
garantisini verdi bana. O beni sever.
O’nun katında ve yanında özel bir yerim 
olduğunu bilirim.
Şimdi ve gelecekte bütün ihtiyaçlarım
O’nun garantisi altındadır.



Çalışarak, üreterek ve paylaşarak yaşadıkça
bolluk bana akar.
Sahip olduğum bolluğu paylaşırken
verdiklerimin bana çoğalarak
geri geldiğini bilirim.



Bir elim bana sunulan bolluğu almak
için
yukardaysa, diğer elim ihtiyaçta olana 
vermek için aşağıdadır.
Böylece ben, alma-verme döngüsünü 
sürdürmüş olurum.



Kimsenin kalbini kırmamaya, hakkını 
yememeye özen gösteririm.
Böylece bolluğun önünü kesecek enerjileri
hayatımda barındırmam.



Her günümü neşe, ve
kahkaha ile doldururum.
Her bir saniyeyi bir gün gibi, her bir
günü bir hafta kadar verimli yaşarım.



Cebimdeki her bir lira bin lira gibi bereketlenir.
Ve bin lira onbin lira gibi. Her yaptığım işe
bütün dikkatimi, bütün sevgimi katarım.



Her ne yapıyorsam en iyisini, en
güzelini yaparım.
İşim, benim imzam gibidir.



Ve her ürettiğim şey bana birçok 
zenginlik katar. Çünkü ben ürettiklerimle
insanların hayatlarına anlayış, sağlık,
umut,konfor ve güzellik katarım.
Ürettiklerim onların hayatlarında fark yaratır.
Onlar da bana bunun bedelini sevinçle
ve bolca öderler.



Bu arada gereksiz israftan, boşuna
ve gösterişe yönelik harcamadan kaçınırım.
Çünkü bilirim ki Tanrı israftan hoşlanmaz.



Gereksiz harcamalarda dikkatli, 
ama kendim ve başkalarının hayatına 
katkıda bulunacak harcamalar için cömertim.



Bolluğu hayatıma çeker ve bolluğu oluştururum.
Her an yaratıp-çoğaltan Tanrı’nın 
bu oyununa bende katılmış olurum böylece.

kuantum olumlamalar kitabından alıntı.bolluk ve bereket içinde nice günlere.

gülçin şenden alıntı


Harcadığımdan daha çok paraya sahibim....
__________________

Evren bolluktan, bereketten, mutluluktan yanadır ve çok cömerttir.

Muazzam bir çekim gücüne sahibim, bu yüzden sahip olmayı istediğim her şey bana coşkun sular gibi akarak gelir.

Kendime dolıu, dolu yaşadığım, mutlu huzurlu bir yaşam kurdum...Öğrencilik yolumda daima huzurla ilerliyorum... hedeflerime yönelik huzurlu ve kararlı eylemler gerçekleştiriyorum..

eşşek arkadaşım

babam memur tayini Van ERCİŞ altındere harasına çıkmış. ben üç yaşındayım hava soğuk kar yağıyor heryan bembeyaz. banuş ablam oda beş yaşında ,annem ikimizle başa çıkamayınca lojmanların yanındaki okula gönderdi ablamı, ben yanlız kaldım. köyden çocuklarda geliyordu okula, eşşekleri vardı kocaman gözleri olan . hala hatırlıyorum  arkadaşım olmuştu her gün koşa koşa onun yanına gider oynardım kulaklarına beremi takar  birşeyler yedirirdim.yıllar sonra ben fakültede okurken barış manço nun arkadaşım eşşek şarkısı moda oldu .demekki benden başkada eşşek arkadaşı olanlar varmış.

kayısı ağacı

bugün 1 nisan hemde pazar canım sıkıldı yapacak birşey bulamadım yada bulmak istemedim eskiler geldi aklıma biz küçükken daha ne olduğunu tam kavramasak da siysetle uğraşırdık hiç unutmam  deniz gezmişler yakanmış idamları bekleniyor . mahir çayanlar hapisten kaçmışlar  akşamüstü bahçe suluyoruz nilgün bağıra bağıra geliyor kaçmışlar kaçmışlar.bizdeki telaşı görmelisiniz ya buraya gelirlerse nasıl saklıyacağız onları  plan üstüne plan kurduk günlerce, klüp dediğimiz yaşlı kayısı ağacının altına yiyecekler sakladık.öldüklerinede hiç inanmadık. bugün bunları hatırlayıp yazıyorsam demek ki ölmediler, bugün canımı acıtan o yaşlı kayısı ağacı gibi bizim kırılıp gitmemiz.

28 Mart 2012 Çarşamba


yeni bloğumu açtım eski bloğum Antigoneydi .  daha değişik bir içerik düşünüyorum  çok karışık olacak her şeyden bir tutam ama tadı güzel olacak .bu arada olumlamalar ve hayata daha pozitif yaklaşma konusunda güzel fikirler edindim .daha huzurlu oldum gibi geliyor öğrendiklerimi sizlerlede paylaşacağım . yeni uğraşlarda buldum  bakalım sonuçlarını hep bereber öğreneceğiz şimdilik hoşcakalın şansve mutluluk sizlerle olsun
kırmızı renkli keçeden denediğim nikah şekerlerim. bunlar örnekler ilerde daha değişik  örnekler koyacağım.

keçeden yaptığım nikah şekerleri